15 Nisan 2010 Perşembe

M*

kolları bağlı bir hüzne lakap takan bir gece atlısı
atından düşüp namluya dayanan bir cengaver ki
ıslak bir kaos gibi tutkusu
bir pencere kenarında pervasızca susar gülen adam
güller onu açar, gülüşlerde hep onun siması.

teninde kaç peri konaklar?

bilinmezin ötesinde bir yerlerde dilsiz bir kaldırım çiçeğisin. o kaldırımın izbe bir sokağa çakılmış, orda öylece öksüz bırakılmış, sevgisizliğiyle renksiz bir telaşa kilitlenmiş dudakların var senin.

hassassın. dokunamıyorum seni incitirsem diye yaralarına. uzansan dolunayı çekip alacaksın sanki geceden. öyle güzelsin ki.

koyu gölgeler bıraktı arkasında yaşadığım her aşk
geçtiği her koridorda yaman ayakizleri,
ürküten sessizlikler, cevapsız sorular
ve hileli dokunuşlar bıraktı her biri.

bundan olsa evimin koridorlarının ağır küf kokusu.

2 yorum: